Bir zamanlar genç bir adam vardı… Dünyanın karmaşasında kaybolmuş, “ben kimim, ne için yaşıyorum?” sorusunun peşine düşmüştü. İşte o an karşısına Aristoteles’in sesi çıktı:
🌀 “İnsanın amacı mutluluk (eudaimonia)dır. Ama mutluluk hazda değil, erdemli yaşamda bulunur.”
Adam düşündü…
Hayatını ne kadar hıza, başarıya, paraya adadığını fark etti. Hep daha fazlasını istiyor ama içindeki boşluk büyüyordu. Aristoteles’in öğüdünü hatırladı: erdem, insanın potansiyelini gerçekleştirmesidir.
O günden sonra yaşamını değiştirdi.
Küçük bir iyiliğe daha çok değer verdi, bir dostuyla yaptığı sohbeti daha derin yaşadı, doğaya bakarken sadece görmekle kalmadı; hissetti. Mutluluğu dışarıda aramak yerine, kendi içindeki dengeyi keşfetmeye başladı.
💡 Aristoteles’in dediği gibi:
“Biz, tekrar ettiğimiz şeyiz. Mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır.”
Ve adam şunu anladı: Mutluluk; anlık bir duygu değil, her gün yeniden kurulan erdemli bir yaşamın meyvesiydi. 🌿
Peki ya sen?
Bugün mutluluğu dışarıda mı arıyorsun, yoksa kendinde mi inşa ediyorsun?








